Köpeklerden insanlara bulaşan “kist hidatik” hastalığı, karaciğer ve akciğer başta olmak üzere hayati organlara yerleşerek önemli sıhhat problemlerine neden oluyor. Köpeklere denetimsiz üreme ve sıhhat taramalarının yapılmaması da tehlikeyi büyütüyor. Veteriner Tabip Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, köpek dışkılarının çocukların oyun alanlarından ömür alanlarına kadar geniş bir etrafta önemli sıhhat risklerine yol açtığını söyledi. Türkiye’de bu hastalığın dünya ortalamasının üzerinde yaygın olduğunu söz eden Sabuncuoğlu, parazitin kaynağı olan köpek dışkılarının bir yıldan uzun müddet toprakta canlı kalabildiğini ve zerzevat, meyve ya da kirli su yoluyla bulaşabildiğini söyledi.
“BAŞIBOŞ SOKAK KÖPEKLERİNİN EŞİTTİR KUDUZ HASTALIĞI DEMEK”
Başıboş köpeklerin bir öteki büyük riski ise kuduz hadiseleri. 2023 yılında 461 bin kişinin kuduz tedavisi gördüğünü hatırlatan Prof. Dr. Sabuncuoğlu, sokak hayvanlarının üremesinin denetim altına alınmaması durumunda bu sayının artacağını belirtti. Prof. Dr. Sabuncuoğlu, bu sorunun tahlilinin “sıfır başıboş köpek” siyaseti olduğunu söyledi. Başıboş sokak köpeklerinin eşittir kuduz hastalığı demek olduğunu, bu bahsin siyasi bir konuya dönüştüğünü kaydeden Prof. Dr. Sabuncuoğlu, “Toplanmayan her gün 2 bin ton köpek dışkısı etrafa yayılıyor ve bu durum hem sıhhat hem etraf açısından büyük bir tehdit oluşturuyor” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZIN VE TOPLUMUN SIHHATİ İÇİN GEÇ KALMADAN TESİRLİ ADIMLAR ATILMALI”
Türkiye’de yaklaşık 2 bin 800 hayvansever derneğinin faaliyet gösterdiğini belirten Sabuncuoğlu, bu derneklerin birtakım yabancı kuruluşlar tarafından fonlandığını ve denetimsiz bir rant döngüsüne yol açtığını öne sürdü. Sabuncuoğlu, Türkiye’de sokak köpeklerinin denetim altına alınması gerektiğini vurgulayarak, “Medeni ülkelerde bu sorun çoktan çözülmüş durumda. Çocuklarımızın ve toplumun sıhhati için geç kalmadan tesirli adımlar atılmalı” diye konuştu.
BEYAZ KANSER NEDİR?
Kist hidatik (beyaz kanser), toplumda köpek tenyası kisti diye bilinen bir hastalık. Ülkemizde bu hastalık dünya ortalamasının üstünde ve yaklaşık olarak 10 bin bireyde bir üzere yaygınlığı bulunuyor. Bahse husus olan parazit, köpeklerin bağırsaklarında yaşıyor. Dışkılama yoluyla atılan yumurtalar bir sene kadar yaşayabiliyor. Bu parazitler, güzel yıkanmamış zerzevat ve meyveler yoluyla yahut kirli içme sularından bağırsaklara yerleşiyor. Buradan karaciğer, akciğer ve öteki organlara yayılarak kist formunda hayatlarını sürdürüyor. Akciğere yerleşen kistler, büyüdükçe bronş, akciğer zarı, kalp ve büyük damar üzere yapılara baskı yapmasına bağlı olarak öksürük, teneffüs kasveti, göğüs ağrısı üzere çeşitli belirtiler göstermeye başlıyor.