Sezona Muhteşem Kupa’yı ve ligdeki birinci iki maçını kazanarak moralli bir başlangıç yapan Beşiktaş, dün gece Stockhorn Arena’da Lugano’ya konuk oldu. Gedson Fernandes (2) ve Moatasem Al-Musrati’nin golleriyle skoru 55.dakikaya kadar 3-1 önde götüren siyah-beyazlı grup, Renato Steffen ve Gabriel Paulista kendi kalesine attığı gollere mani olamayınca alandan beraberlikle ayrıldı.
Önümüzdeki hafta Tüpraş Stadyumu’nda rövanş maçına çıkacak olan Kara Kartal, taraftarı önünde yeni bir zafer peşinde olacak. İsviçreli gazeteciler, gayrette öne çıkan isimleri anlatırken; tıp yolunda avantaja sahip olan ekiple ilgili fikirlerini de paylaştı.
İSVİÇRELİ GAZETECİLERİN LUGANO-BEŞİKTAŞ MAÇIYLA İLGİLİ FİKİRLERİ ŞÖYLE:
FABİO DİAS (LATRİBUNA.CH):
“GALATASARAY’I 5-0 YENMELERİ BEŞİKTAŞ’IN GÜCÜNÜN KANITIYDI”
Skor benim için sürpriz olmadı. Lugano’yu her hafta takip ettiğim için bu grubun kusursuz bir futbol oynadığını biliyordum. Beşiktaş da bu dönem Rafa Silva, Ciro Immobile ve Al-Musrati üzere isimleri takımına katarak grubunu çok güçlendirdi. Üstün Kupa’da Galatasaray’ı 5-0’lık skorla devirmeleri bunun ispatıydı. Bir Sporting Club de Portugal taraftarıyım. O yüzden Gedson Fernandes ve Rafa Silva; çok yeterli tanıdığım, Benfica’nın iki eski oyuncularıdır. Gedson, şimdi tam potansiyeline ulaşamadı lakin bu akşam iki golle tepeye çıkarak çok uygun bir imtihan verdi. Öte yandan Rafa Silva’nın kanıtlaması gereken fazla bir şeyi yok. Rafa Silva; her savunmayı zora sokabilecek, klas ve fevkalade süratli bir oyuncu. Immobile’nin beden çalımı ve Rafa Silva’nın asistiyle skorun 2-1’e geldiği andaki oyun olağanüstüydü.
“CIRO IMMOBILE, GOL ATAMADI ANCAK ZEKASINI VE KALİTESİNİ GÖSTERDİ”
Bu gece Ciro Immobile’nin gol atma talihi pek yoktu fakat bir forvet oyuncusu yalnızca golleriyle kıymetlendirilmez. Çoğunlukla kadro için oynadı. Bunun ispatı da 2. golde topa hiç dokunmadan yaptığı işte saklıydı. Orada tüm zekasını ve futbol kalitesini gösterdi. Beşiktaş, Cristiano Ronaldo’nun oynadığı periyotta Serie A gol krallığı mükafatını kazanan Ciro’yu alarak atak bölgesini katiyetle geliştirdi. Beşiktaş’ın bu bahiste büyük bir sıçrama yaptığına eminim.
“GEÇEN DÖNEM TÜPRAŞ STADYUMU’NDAKİ 3-2’LİK SKOR…”
Beşiktaş taraftarları, her futbolseverin izlemesi gereken bir keyiftir. 90 dakika boyunca aktardıkları tutku bulaşıcı ve onları hissetmemek mümkün değil. Türk taraftarlar hakkında en çok takdir ettiğim şeylerden biri de tüm maç boyunca sizi yuhalayabilmeleri lakin maçın sonunda güzelseniz sizi birinci alkışlayan ve tebrik edenlerin onlar olması. Lakin bu gece bir kere daha gördüğümüz üzere Lugano’nun karakterli ve asla ölmeyen bir grup olduğunu unutmayın. Ve küçük bir not; Lugano’nun geçen sezonki tek Avrupa galibiyeti Tüpraş Stadyumu’nda 3-2’lik skorla geldi.
FLORIAN GNAGI (20 MİNUTEN):
“LUGANO, FENERBAHÇE MAÇINDA DÜZEYİNİ GÖSTERMİŞTİ”
Lugano, Fenerbahçe maçında Türkiye’nin en âlâ kulüplerinin düzeyinden çok da uzakta olmadığını göstermişti. Tahminen Beşiktaş’ın birtakım oyuncuları başlangıçta yapay bir alanda oynamakta zorlandılar lakin vakitle alana daha güzel adapte oldular. Sonuç olarak hak edilmiş bir beraberlik vardı. Rövanş maçında Beşiktaş taraftarı, kadrosu için büyük bir avantajdır. Lugano, ekseriyetle iç saha maçlarını 3-4 bin taraftar önünde oynar. Artık çok daha fazla ve çok daha coşkulu taraftar önünde oynayacaklar. En azından Lugano, Fenerbahçe’ye karşı deplasmanda emsal şartlarda oynamanın deneyimine sahip bir grup. Lakin İsviçre temsilcisinin bu stadyumda kazanması için katiyen çok şey gerekecek.
“GEDSON VE RAFA SILVA, İSVİÇRE LİGİ’NDEKİ BİRDEN FAZLA OYUNCUDAN DAHA İYİYDİ”
Gedson Fernandes ve Rafa Silva, uygun bir oyun sergiledi. Fernandes, birinci gol öncesinde Lugano kalecisi Saipi’nin makûs atağından ve ikinci golünden evvel ise Lugano savunmasının zayıf performansından faydalanmasını bildi. Genel olarak bakıldığında bu iki oyuncu da teknik yetenekleriyle İsviçre Ligi’ndeki birden fazla oyuncudan daha yeterliydi. Ciro Immobile, maç içinde daima olarak öne çıkan bir isim olmasa da Beşiktaş’ın ikinci golünde topa dokunmamasına karşın arkadaşlarıyla olan bağlantısı onun klasını gösteriyordu. Ciro, başarılı olmak için yalnızca birkaç talihe gereksinimi olan bir oyuncu. O, vazifesini eksiksiz bir formda yerine getirdi.